Learniv
Learniv
▷ Birleşme Düzenli fiiller | Learniv.com
learniv.com  >  tr  >  Birleşme Düzenli fiiller

Birleşme Düzenli fiiller

disconnected
disconnected
bağlantı kesmek (telefon), bağlantının kesilmesi, bağlantısı kesilsin mi?, bağlantıyı kes, bağlantıyı kesmek
discontinued
discontinued
durdurma
discounted
discounted
indirim
discouraged
discouraged
cesaretini kırmak
discovered
discovered
keşfedin
discredited
discredited
discredit
discriminated
discriminated
ayırmak, ayrım yapmak
discussed
discussed
tartışmak
disembarked
disembarked
inmek
disgraced
disgraced
rezalet
disguised
disguised
kılık değiştirmek, kıyafet değiştirmek
disintegrated
disintegrated
disintegrate
disliked
disliked
sevmemek
dislocated
dislocated
çıkarmak
dismissed
dismissed
işten çıkarmak, yol vermek
disowned
disowned
disown
dispelled
dispelled
gidermek
dispensed
dispensed
dağıtmak
dispersed
dispersed
dağıtmak yaymak
displaced
displaced
yer değiştirmek, yerini değiştirmek, yerinden çıkarmak
displayed
displayed
görüntülemek, ekrana getirmek
displeased
displeased
gücendirmek
disposed
disposed
elden çıkarmak
disproved
disproved
çürütmek
disputed
disputed
ihtilaf
disregarded
disregarded
ihmal etmek saymamak
disrupted
disrupted
bozmak
dissatisfied
dissatisfied
küstürmek
dissected
dissected
teşrih
disseminated
disseminated
yaymak, saçmak
dissolved
dissolved
çözmek, çözünmek, erimek (solüsyon içinde), suda eritmek
dissuaded
dissuaded
vazgeçirmek
distinguished
distinguished
ayırmak, ayırt etmek
distorted
distorted
biçimini bozmak, çarpıtmak
distressed
distressed
sıkıntı
distributed
distributed
dağıtmak
distrusted
distrusted
güvenmemek
disturbed
disturbed
bozmak
diverged
diverged
ıraksamak, birbirinden ayrılmak
diverted
diverted
başka tarafa çevirmek
divided
divided
bölmek, böl
divorced
divorced
boşanmak
dodged
dodged
atlatmak
dominated
dominated
hükmetmek
donned
donned
don
donated
donated
bağış yapmak
doubled
doubled
çift
doubted
doubted
şüphe
doused
doused
suya batırmak
dozed
dozed
uyuklamak
drafted
drafted
taslak
drained
drained
süzgeçten geçirmek, akaçlamak, lağım su yolu akıtmak
drawled
drawled
ağır ağır konuşma
dreaded
dreaded
dehşet
dredged
dredged
taramak, una bulamak (hafifçe)
drenched
drenched
ıslatmak
dribbled
dribbled
top sürmek
drifted
drifted
sürüklenme
drilled
drilled
matkap
dripped
dripped
damlamak
drooped
drooped
eğilmek, düşmek
dropped
dropped
bırakmak, iptal etmek, düşmek
drowned
drowned
boğulmak
drummed
drummed
tambur
dried
dried
kurulamak
dubbed
dubbed
dublaj yapmak
ducked
ducked
ördek
dumped
dumped
atmak, dökmek, boşaltmak, döküm almak
duplicated
duplicated
kopyalamak, çoğaltmak, çift kopya çoğaltmak
dusted
dusted
serpmek (un), toz almak
dyed
dyed
boyamak
eased
eased
kolaylaştırmak
echoed
echoed
Eko
eclipsed
eclipsed
tutulma
edged
edged
kenar
educated
educated
eğitmek
ejected
ejected
çıkartmak
elaborated
elaborated
ayrıntılı
elbowed
elbowed
dirsek
elected
elected
seçmek
elevated
elevated
yükseltmek
eliminated
eliminated
elemek
eluded
eluded
sakınmak, sıyrılmak
embarked
embarked
gemiye binmek
embarrassed
embarrassed
façasını almak
emboldened
emboldened
yüreklendirmek
embraced
embraced
benimsemek, sarılmak, kucaklamak
embroidered
embroidered
nakış ile işlemek
emerged
emerged
çıkmak, belirmek
emigrated
emigrated
göçmek, hicret etmek
emitted
emitted
çıkarmak, yaymak
emphasized
emphasized
vurgulamak
employed
employed
kullanmak, çalıştırmak
emptied
emptied
boş
emulated
emulated
öykünmek
enabled
enabled
canlandırmak, seçilir kılmak, erkli kılmak, geçerli kılmak, çalışır kılmak, açmak, etkinleştirmek
enacted
enacted
yasalaştırmak
enclosed
enclosed
içermek, kapsamak
encompassed
encompassed
kapsamak, ihtiva etmek
encountered
encountered
karşılaşmak
encouraged
encouraged
cesaretlendirmek
encroached
encroached
narkotik bürosu
ended
ended
bitirmek
endangered
endangered
tehlikeye atmak
endorsed
endorsed
endorse
endowed
endowed
gelir bağlamak
endured
endured
dayanmak, katlanmak
enforced
enforced
zorla kabul ettirmek
engaged
engaged
tutmak, hizmete almak
engendered
engendered
neden olmak
engraved
engraved
oyma
engrossed
engrossed
zaptetmek, işgal etmek
enhanced
enhanced
geliştirmek
enjoyed
enjoyed
hoşlanmak, tadını çıkarmak, zevk almak
enlarged
enlarged
büyütmek, genişletmek, büyültmek
enlightened
enlightened
aydınlatmak
enlisted
enlisted
kaydetmek, asker olmak
enriched
enriched
zenginleştirmek
enrolled
enrolled
Kayıt seçeneğini
ensnared
ensnared
tuzağa düşürmek
ensured
ensured
sağlamak
entered
entered
girmek
entertained
entertained
ağırlamak, eğlendirmek
enticed
enticed
ayartmak
entrusted
entrusted
emanet etmek
enumerated
enumerated
birer birer saymak
envied
envied
kıskanmak, gıpta etmek
equaled; equalled
equaled; equalled
eşit
equated
equated
denkleştirmek, eşitlemek
eradicated
eradicated
kökünü kurutmak
erected
erected
kurmak, dikmek
erred
erred
yanılmak
erupted
erupted
fışkırmak
escaped
escaped
kaçmak, fertik çekmek
eschewed
eschewed
sakınmak, kaçınmak
established
established
yerleştirmek, kumak
estimated
estimated
tahmin
etched
etched
oymak, asitle oymak, kezzap ile hakketmek
evacuated
evacuated
tahliye etmek, boşaltmak, vücuttan çıkartmak
evaded
evaded
sakınmak
evaluated
evaluated
hesaplamak
evaporated
evaporated
buharlaşmak, buharlaştırmak
evicted
evicted
evict
evolved
evolved
evrim geçirmek
exacted
exacted
kesin
exaggerated
exaggerated
abartmak
exalted
exalted
yükseltmek, övmek
examined
examined
incelemek
excavated
excavated
kazmak
exceeded
exceeded
geçmek, asmak
excelled
excelled
geçmek, üstün olmak
exchanged
exchanged
değişmek, değiştokuş etmek
excised
excised
tüketim vergisi koymak
excited
excited
kışkırtmak, heyecanlandırmak
exclaimed
exclaimed
bağırmak
excluded
excluded
dışlamak, dışta tutmak
excreted
excreted
salgılamak
excused
excused
bahane
executed
executed
yürütmek
exemplified
exemplified
örneklemini;
exercised
exercised
egzersiz yapmak
exhaled
exhaled
koku çıkarmak
exhausted
exhausted
egzoz
exhibited
exhibited
sergi
exiled
exiled
sürgün
existed
existed
var olmak
expanded
expanded
genişletmek, genişlemek, açındırmak, genleşmek
expected
expected
beklemek, ummak
expedited
expedited
göndermek, yollamak
expelled
expelled
atmak, kovmak
expended
expended
sarfetmek, harcamak
experienced
experienced
deneyim
experimented
experimented
Deney
expired
expired
ölmek
explained
explained
açıklamak
exploded
exploded
patlatmak
explored
explored
keşfetmek, açınsamak
exported
exported
dışarı aktarmak, dışarıya aktarmak
exposed
exposed
açığa vurmak, sergilemek
expounded
expounded
açımlamak, izah etmek
extended
extended
uzatmak, genişletmek, yaymak, uzamak
extinguished
extinguished
(yangın)söndürmek
extracted
extracted
çıkarmak, seçip çıkartmak, özütlemek, koparmak
extradited
extradited
iade etmek
fabricated
fabricated
fabricate
faced
faced
yüz
facilitated
facilitated
kolaylaştırmak
faded
faded
karartmak
failed
failed
takmak, başarısız olmak, aksamak
fainted
fainted
bayılmak
faked
faked
sahte
falsified
falsified
bozmak, taklit etmek
faltered
faltered
kekelemek, sendelemek
fancied
fancied
fantezi
farmed
farmed
Çiftlik
fastened
fastened
bağlamak, iliklemek
fathomed
fathomed
kulaç
fatigued
fatigued
yorulmak
feared
feared
korkmak
feigned
feigned
yapar gibi görünmek
felled
felled
düştü

Düzenli fiiller


Düzensiz fiiller çalışma ile başlayın:
Rasgele seçim

Düzenli fiiller & İngilizce düzensiz fiiller